Neredeyse 1 yıldır yazmamışım. Düzenli yazmayı da yaklaşık 2 yıl önce bırakmışım. Her gün olmasa da çoğu zaman bunu mutlaka blogda yazmalıyım ve kayıt altına almalıyım diye düşündüğüm çok şey oldu.
Çok gezdim, çok gördüm, çok ağladım, çok güldüm, çok kızdım, çok duruldum. Çok okudum, ama yazmadım, yazamadım.
Bu son yaklaşık 1,5 yılda çok dalgalanmışım.
Her daim aklımda Amerika kaldı, oradaki basit ve stressiz hayatı çok özledim. Yeni insanlarla tanışma, yeni yerler görme heyecanı, hep daha neler kazanabilirim enerjisi. Küçücük dertlerimiz vardı. Helal gıdayı nereden bulabiliriz? Hoca bu konuyu işlerken şu cümleyle neyi kastetti? Tavandaki sincaplar ne zaman susacak? Ehliyet nasıl alınır? Yine mi otopark cezası? Spor yaparken Amerikalılar neden bu kadar çok koşuyor?
Türkiye'ye döndük.. kocaman kocaman problemlerle herkes gibi baş başaydık.
Doğamız yok ediliyor, tarihimiz katlediliyor, insanlarımız öldürülüyor..
Hakkı hukuku kim bulmuş da biz kaybetmişiz?
Haberleri okumaya korkan bir ülke olduk. Ya da vicdanlı insanlar için böyleydi. Çünkü bazı insanlar için hiçbir problemimiz yoktu.
Hemen her gün kadınlar sokak ortasında hunharca katledilirken onlar için problem yoktu..
Bir yandan çocukların beyni şiddetle yoğrulurken, bir yandan bonzai illetiyle gençler ölürken, bir yandan küçük çocuklar kaçırılırken onlar için problem yoktu..
Trafikte yer verme kavgasından bile insanlar birbirini darp ederken, vururken onlar için problem yoktu..
Hemen her gün denetimsizlik yüzünden toplu ölümlerin olduğu kazalar yaşanırken onlar için problem yoktu..
Ülkede ortalama her gün 3 işçi tedbirsizlik yüzünden hayatını kaybederken ve çocuklar babasız, hanımlar eşsiz kalırken onlar için problem yoktu..
Başkentimizin göbeğinde yüz küsur kişi bombayla katledilirken, aynı dünya görüşünde olmadıklarından dolayı onlar için problem yoktu..
Doğamız her geçen gün katledilirken, ülke, biçimsiz kirli beton yığınağına dönüşürken, inşaat rantçıları kazançlarına kazanç katarken onlar için problem yoktu..
Tarihi eserlerimiz bir bir beceriksiz insanlarca tahrip edilirken onlar için problem yoktu..
Hele hele işlenen hukuki cinayetleri... sayamıyorum.. onları saymaya sayfalar yetmez.
Bunların aslında hiçbirini yazmaya gerek yok..
Problem şu ki:
Birisi bir şeye siyah derse onlar için siyahtan da siyah, birisi beyaz derse onlar için beyazdan da beyaz.
Sorgulama yeteneğini kaybetmiş, her şeye ve herkese at gözlüğü ile bakan, medeni anlamda hak hukuk kavramını zaten yitirmiş ama Allah karşısında nasıl hesap vereceğini düşünmeyen çok büyük bir grup varsa, pek yapacak bir şey yok..
Sözün özü: Bir ülkede hukuk, din ve medya, siyasetin emrindeyse o ülke çürümeye başlamış demektir.
Allah hepimize basiret ve bu ülkeye de huzurlu bir gelecek nasip etsin.
Çok gezdim, çok gördüm, çok ağladım, çok güldüm, çok kızdım, çok duruldum. Çok okudum, ama yazmadım, yazamadım.
Bu son yaklaşık 1,5 yılda çok dalgalanmışım.
Her daim aklımda Amerika kaldı, oradaki basit ve stressiz hayatı çok özledim. Yeni insanlarla tanışma, yeni yerler görme heyecanı, hep daha neler kazanabilirim enerjisi. Küçücük dertlerimiz vardı. Helal gıdayı nereden bulabiliriz? Hoca bu konuyu işlerken şu cümleyle neyi kastetti? Tavandaki sincaplar ne zaman susacak? Ehliyet nasıl alınır? Yine mi otopark cezası? Spor yaparken Amerikalılar neden bu kadar çok koşuyor?
Türkiye'ye döndük.. kocaman kocaman problemlerle herkes gibi baş başaydık.
Doğamız yok ediliyor, tarihimiz katlediliyor, insanlarımız öldürülüyor..
Hakkı hukuku kim bulmuş da biz kaybetmişiz?
Haberleri okumaya korkan bir ülke olduk. Ya da vicdanlı insanlar için böyleydi. Çünkü bazı insanlar için hiçbir problemimiz yoktu.
Hemen her gün kadınlar sokak ortasında hunharca katledilirken onlar için problem yoktu..
Bir yandan çocukların beyni şiddetle yoğrulurken, bir yandan bonzai illetiyle gençler ölürken, bir yandan küçük çocuklar kaçırılırken onlar için problem yoktu..
Trafikte yer verme kavgasından bile insanlar birbirini darp ederken, vururken onlar için problem yoktu..
Hemen her gün denetimsizlik yüzünden toplu ölümlerin olduğu kazalar yaşanırken onlar için problem yoktu..
Ülkede ortalama her gün 3 işçi tedbirsizlik yüzünden hayatını kaybederken ve çocuklar babasız, hanımlar eşsiz kalırken onlar için problem yoktu..
Başkentimizin göbeğinde yüz küsur kişi bombayla katledilirken, aynı dünya görüşünde olmadıklarından dolayı onlar için problem yoktu..
Doğamız her geçen gün katledilirken, ülke, biçimsiz kirli beton yığınağına dönüşürken, inşaat rantçıları kazançlarına kazanç katarken onlar için problem yoktu..
Tarihi eserlerimiz bir bir beceriksiz insanlarca tahrip edilirken onlar için problem yoktu..
Hele hele işlenen hukuki cinayetleri... sayamıyorum.. onları saymaya sayfalar yetmez.
Bunların aslında hiçbirini yazmaya gerek yok..
Problem şu ki:
Birisi bir şeye siyah derse onlar için siyahtan da siyah, birisi beyaz derse onlar için beyazdan da beyaz.
Sorgulama yeteneğini kaybetmiş, her şeye ve herkese at gözlüğü ile bakan, medeni anlamda hak hukuk kavramını zaten yitirmiş ama Allah karşısında nasıl hesap vereceğini düşünmeyen çok büyük bir grup varsa, pek yapacak bir şey yok..
Sözün özü: Bir ülkede hukuk, din ve medya, siyasetin emrindeyse o ülke çürümeye başlamış demektir.
Allah hepimize basiret ve bu ülkeye de huzurlu bir gelecek nasip etsin.
1 yorum:
Ne guzel ifade etmissiniz. Aradan seneler gecti yazinizdan sonra ve artarak devam ediyor ne yazik ki.. Siz ne yapiyorsunuz su an acaba? Merak ettim. Umarim hersey yolundadir.Sevgiler
Yorum Gönder