Kimi zaman çok uzun süre vakit geçirmeseniz de bazı insanlarla ummadığınız kadar güzel ilişkiler kurabilirsiniz. Bazı insanlarla da uzun zaman görüşseniz de ki bu genelde zaruriyetten olur, aslında aranızda dağlar vardır. Ortak bir noktanız yoktur, ya da frekansınız pek tutmamıştır...
İşte bu ilk gruba dahil olanlardan geçen dönem birlikte ders aldığım üç arkadaşla uzun zaman önce kararlaştırdığımız üzere bizim evde kahvaltı için buluştuk.
İşte bu ilk gruba dahil olanlardan geçen dönem birlikte ders aldığım üç arkadaşla uzun zaman önce kararlaştırdığımız üzere bizim evde kahvaltı için buluştuk.
Arjantin'den, Kore'den..
Arjantatinli Veronica da, Koreli Anna ve Areum da birbirinden güzel apayrı insanlar. Genel olarak Amerikalılar için ifade edilen "Kibar ama arkadaşçıl değiller" tabiriyle tabi ki uyuşmuyorlar, çünkü Amerikan değiller :) Gayet de arkadaş canlısı, hoşsohbet insanlar..
Amerikanın kibarlık meselesini çok kısaca değinecek olursam; Davis'te insanlar birbirlerini tanımasalar da yolda gördükleri insanlara özellikle sabahları selam verme gibi bir adetleri var. Amerika'ya ilk gelenlerin bilhassa küçük bir şehre gelmişlerse dikkatlerini çeken noktalardan biri bu sokak kibarlığı... Ancak ötesi yok. Bizim gibi, Asyalıların ve Güney Amerikalıların da, Amerika'da en çok yakındıkları konulardan biri bireyselcilik..
Biz bunları aşmış insanlar olarak, bol bol konuşarak, karşılıklı fikir alışverişinde bulunarak, Amerikalıların yaptığı gibi partileri kelime oyunlarına heba etmeyerek güzel bir sabah geçirdik.
Bu tatlı sohbete ince fikirler de misafir oldu. Amerika'ya geldiğimden beri evime gelen her yabancı istisnasız eli dolu geldi. Bu bir beklenti değil, bilakis insana kendini borçlu hissettiren bir durum olsa da, bu tür alışkanlıkların bir çok kültürde var olduğu görmek oldukça sevindirici..
Kahvaltıya gelen arkadaşların getirdikleri..
Bugünün ertesi gününde de, yine bir conversation partneri arkadaşın uzun bir süre önce birlikte yapmamızı istediği piknik için evin karşısındaki Arboretum'da sabah buluştuk..
Evde ne varsa paketleyip geldik
Asıl memleketi Kore olan Victoria, doğma büyüme Amerikalı..Kendisi 20 yaşında olmasına rağmen inanılmaz olgun birisi.Victoria aslında Amerikan sayılsa da, Kore'den gelen bir içtenlik var damarlarında..
Victoria'nın fotoğraf makinesi
Çektiği her fotoğrafı büyük bir hayranlıkla incelediğim Victoria o gün, bu yukarıdaki benim otantik diye tanımladığım kamerasını da getirmişti. Polaroid makineyle, eski usul deklaşöre basar basmaz hatıra elinizde..
Birkaç günü böyle güzel insanlarla geçirirken bu davet serisine Amerika'dan ayrılma vakti çok yaklaşmış olan Kolombiyalı Diana da katıldı..
Kolombiyadan Diana..
Bir insan nasıl bu kadar canayakın olabilir? Diana'nın enerjisi şimdiye kadar çok az insanda gördüğüm bir enerji.. Biz ilk tanışmadan sonra cok cabuk kaynaştık. Sonrasında sadece ayaküstü bir kaç defa sohbet etme imkanımız olsa da sanki yıllardır tanışıyor gibi farklı bir dostluk oldu aramızda.
Diana'dan Kolombiya'yı dinledim. Uyuşturucu merkezi olmasından dolayı dünya tarafından en çok vize uygulanan ülkelerden biri olan Kolombiya'ya bakınca vizesiz dolaşabilmenin ne kadar önemli birşey olduğunu anlıyorsunuz. Bu bizim de zaman zaman hissettigimiz bazen geri kalmış, bazen güvensiz ülke muamelesi duygusudur.. Kaldırılan her vize size olan güvenin de bir göstergesi aynı zamanda..
Diana'dan Kolombiya'yı dinledim. Uyuşturucu merkezi olmasından dolayı dünya tarafından en çok vize uygulanan ülkelerden biri olan Kolombiya'ya bakınca vizesiz dolaşabilmenin ne kadar önemli birşey olduğunu anlıyorsunuz. Bu bizim de zaman zaman hissettigimiz bazen geri kalmış, bazen güvensiz ülke muamelesi duygusudur.. Kaldırılan her vize size olan güvenin de bir göstergesi aynı zamanda..
3 yorum:
Nurselim bir kere de kendi fotonu koy da o güzel yüzünü görelim hasret giderelim.
Haha adımı yazmamışım (Zehra)
öhhö, ben sana özel gönderirim cancağazım :))
Yorum Gönder