21 Kasım 2012 Çarşamba

Sandy ve Amerika'daki Bağış Mantığı

Bir iki gün önce I-House'da New York'taki Sandy Kasırgası'nda zarar görenler için "potluck" düzenlendi. Potluck'da herkes birşeyler getiriyor, 15 kişi katılmışsa 15 çeşit yiyecek oluyor ama getirmek zorunlu değil. Ben de mercimek köftesi yaptım.
 
Yemekleri yiyenler Sandy için bağış yaptılar. Tahmin ettiğimden daha az insan olan bu etkinlik eğer "free" yemek şeklinde olsaydı eminin çok daha kalabalık olurdu. Amerika'da nerede "free" bir olay varsa orada bir insan bolluğu oluyor. Türkiye'de de en son katıldığım Beypazarı Festivali'nde bedava dağıtılan maden suları için insanların birbirini nasıl ezdiğini görünce beleşin tadının insanlara farklı geldiğininden emin oldum. Böyle koca koca teyzeler, amcalar bir şişe maden suyu için ölümüne mücadele vermişlerdi, ben de uzaktan büyük bir şaşkınlık daha doğrusu hüzünlü bir duyguyla izlemiştim onları..

Dönelim buraya; Amerika'da günün hemen her saatinde, her gittiğiniz yerde sizden "Donation" adı altında bağış isteyebiliyorlar. Herhangi bir yerden alışveriş yaparken tam ödemeyi yapacağınız zaman "şuraya bağış yapmak ister misiniz" soruyla karşılaşmanız çok muhtemel. Bu yer bir markanın şube kasası da olabiliyor bir market kasası da.
Evet, Sandy Kasırgası ile Amerika'nın da doğal afetlerde umulandan daha zor toparlandığını görmüş olduk. Özellikle New York'ta benzin kuyrukları kilometreleri bulurken iki hafta bazı yerlere elektrik verilemedi. Evsiz kalanlar, eşyaları yerle bir olanlar, arabaları birbirine girenler ve daha farklı biçimde zarar görenler. Benim en çok dikkatimi çeken bir bölgede belki yirmi istasyondan sadece bir tanesinin açık olması, açık olanlarda da doğal olarak inanılmaz derecede uzun kuyrukların oluşmasıydı..

Gelelim bizim Sandy için yardım Potluck'ımıza. Burada yedirip içirmeden bağıştan pek bahsedilmiyor gibi. Bu olay bana her ne kadar garip gelse de bir tabak da ben götüreyim mantığıyla katkıda bulundum.
Tayvan'dan
(Bizim bildiğimiz makarna salatasına benziyor)

Kolombiya'dan Patates Salataları
(Bunlar da bildiğimiz patates salataları)

 
Pudingli Hindi

Hindi Amerika'da çok tüketiliyor.  O kadar ki % 88 oranında tüketim rakamları var. Pudingli versiyonu da bu tüketim biçimlerinden biri. Bizim ülkemizin adının aynı zamanda "Mankafa, aptal" manalarına da gelen bir hayvan ismiyle eşdeğer anılmasının ne kadar saçma olduğunu bu kelimeyi her görüşümde bir kere daha anlıyorum. Bir derste hocanın şu söylediğine o an konuşma isteğim hiç olmadığı için karşılık vermedim ama güya hindiler "turk, turk, turk" diye ses çıkardıları için onlara turkey deniliyormuş. Aşağılama ifadesi olarak neden kullanıldığı ise konuşulmayanlar arasındaydı..

Benim yaptığım mercimek topları

Bir çeşit Çin yemeği:
(Bizim kırmızı biber dolmasının iç-dış edilmiş hali)

Böylece bağış istenen ve bedava olmayan bir olayda ne kadar az insan olabileceğini ya da her zaman dilimde, her mekanda bağış istendiğinden insanların belki biraz da bıkmış olabileceklerini görmüş olduk.

Hiç yorum yok: