Grand Canyon: Rota Dünyanın 2. Büyük Kanyonu'na

Saat sabah 8'de Las Vegas'tan  Grand Canyon'a doğru yola çıktık. Daha önce fotoğraflarını görsek de Kanyon'un gerçek manzarasıyla karşılacak olmak bizi oldukça meraklandırıyordu. Yaklaşık 4,5 saatlik süren yolculuktan sonra kanyona ulaştık. Bu istek böylece Arizona Eyaletine ilk adımı atışımıza da sebep oldu.
 

Yolda giderken çöl manzarasından başka gördüğümüz ilk farklılık ise bu göldü.

 Lake Mead Gölü

Ve bizim için bu senenin ilk karı

Bu beyaz örtüyü görünce onun güzelliğine olan hasretimi farkettim. Yer yer bu kar manzarası eşliğinde kanyona ulaşabildik..
 

Grand Canyon'un ziyaretçiler için 3 farklı bölgesi var. Biz biraz uzakça olan ama diğer bölgelere göre görüş alanı çok daha iyi olan South Rim'i tercih ettik. North Rim denilen kuzey bölge zaten kardan dolayı kapalı idi.

 Renkler, derinlik..

 Karla beraber farklı bir güzellik kazanmıştı

 

 Harikulade

Uzaklarda Colorado Nehri
Nehrin sesi tepe noktasından duyuluyordu..

Kanyon, Amerika'nın en önemli kaynaklarından İspanyolca'da kızıl anlamına gelen Colorado Nehri'nin yüzeyi 6 milyar yılda aşındırmasıyla oluşmuş.. Kanyona şöyle bir bakınca 6 milyarlık yıllık bir yolculuğun, 6 milyar yıllık bir tarihin orada yatıyor olmasını düşününce insanın içini ister istemez sonsuzlukla hissiyle, bir anda küçüklük hissine dönen garip duygular kaplıyor.. Sonra tarihin o derinliklerine uzanıp kimbilir kimleri barındırdı bu koca kanyon, nelere tanıklık etti diye iç geçiriyor..

Kanyonu ziyaret edenler için "View Point" denilen manzarayı izleme amaçlı çeşitli noktalar belirlenmişti. Biz "Hopi Point", "Pima Point", "Hermest Rest" gibi gözlem noktalarıyla akşama kanyonda ulaştık. Günbatımının kanyonda en güzel nerede izleneceğini bilemeden Pima Point'te bu gösteriyi tamamladık.

Akşam burada kalmaya karar verince ilk yapılması gereken iş, en hızlı ulaşımla en iyi nerde olabilir düşüncesiyle doğal olarak otel ayarlamaya çalışmak oluyor. Parktaki otellerde mi kalsak, parkın dışında ama daha ucuz otellere mi baksak derken karşımıza 3 tane geyik çıktı. Eşim elini onlara uzattığında onlar da gelip eline dokunacak kadar uysal, içten hayvanlardı bunlar..

Geyikle en yakın mesafeye ulaştıktan az sonra

Geyiklerlerden sonra kendimizi parkın dışındaki bir otelde bulduk. Fiyatı parkın içindekilere göre oldukça ucuz olmasına rağmen otel o kadar nezihti ki Las Vegas'tan sonra burayı kendi evim gibi hissettim. Özellikle o havanın dondurucu soğuğundan sıcacık otele girince, temiz, ferah bir oda sizi karşılıyorsa hemen benimsemek kaçınılmaz oluyor..
 

Gün batımından sonra gün doğumuna da gitmeye karar vermemize rağmen ertesi sabah biz yola koyulduğumuzda güneş doğmaya çoktan başlamıştı..

Güneş kanyonda doğumu gerçekleştirince farklı bir noktaya daha geçtik..

 

  "Grand Canyon Park" taki görüş noktaları arasındaki yol manzarası

 

 Karga bu muhteşem tabloyu izlemeye dalmış

Kanyonda gece hava yaklaşık -25 derece civarındaydı.. Gündüz havanın benim normallerime dönmesi bizim de gezimizi kolaylaştırdı ama biz berelerle, eldivenlerle hazırlıklı gitsek de Ankara'nın buz gibi kışını bir anda ani bir şekilde hatırladık. Bir gece arabanın bagajındaki sular sabah tamamen buza dönmüştü. Yani gerçekten soğuktu..
 

Öğlene kadar bu noktalarda dolaştıktan sonra National Geographic'in merkezine Grand Canyon'la ilgili IMAX filmi izlemeye gittik. Bu arada filmi başlamasını beklerken merkezden bazı kareler çektim.

Kanyonda ilk olarak Kızılderililer yaşıyorlarmış. Burayı daha sonra ilk İspanyollar keşfetmiş.

 Kızılderili simgeleri

Filmde Kanyon'un o mükemmel manzarası eşliğinde bu doğa harikasını ilk İspanyolların keşfedilişi hikaye ediliyordu.

 

Filmin kalitesi o kadar iyi ki sanki kendinizi helikopterle geziyormuş gibi, ya da Colorado Nehri'inde rafting yapıyormuş gibi hissediyorsunuz. Normalde Kızılderililerin Kanyon'un oyuklarında yaşamışlar ama İspanyollar keşfinden sonra eski hallerini koruyamamışlar. Ayrıca filmde ilk İspanyol kaşiflerle kızılderililerin Kanyon'da karşılaşması pek dostane resmedilmiş olsa da buna inanmak o kadar kolay değil...