San Diego Safari Park turundan sonra rotayı direk olarak Las Vegas'a çevirdik. Las Vegas çölün ortasına kurulmuş bir şehir. İnsanlar oraya kumar oynamak için giderken biz şehrin genel yapısını görmek, ışıltı dünyasına göz atmak ve pek ünlü otellerini gezmek için yola koyulduk. İlerledikçe çöl ikliminde tepelerin üstüne yapılmış evler göz kırpıyordu.
Yol kenarında dağın tepesindeki evler
Las Vegas'a San Diego'dan 5 saatlik bir yolculuk sonunda ulaştık. Kalacağımız otel San Diego'daki gibi nezih bir otel değil doğal olarak. Otel temizliği bizim en önemli hassasiyetimiz ama oteli görmeden tutttuğumuz için yapacak bir şey yok. Sigara içilmeyen odada kaldığımızdan dolayı bir nebze de olsa otel girişindeki ağır sigara kokusundan kurtulmuş olduk.
Sabahın erken saatlerinde şehri dolaşmaya başladık. İlk durak "Luxor Oteli". Burası Mısır kültürünü yansıtan bir otel.
Mısır Piramitleri
Otelin içi
Otelin içi havaalanını andırıyor
Luxor otelinin hemen yanında Excalibur Otel'e geçtik. Kuleli yapısı dikkat çekiyor.
İçinde alışveriş merkezlerinden başka önemli bir şey yok
Otelin içi
3. durak "New York Oteli"
Bonibondan özgürlük heykeli
Otellerden dışarı çıktığımızda caddede bir süre sonra bizi bu gemi karşıladı.
.
Korsan Gemisi
Karşısında iyilerin gemisi
Bu iki gemiden sonra Venedik Otelini gezmeye karar verdik. Otel Venedik Oteli olur da içinde gondol olmaz mı? Otelin dış görüntüsü çok ilgi çekici olmamakla beraber içini Venedik gibi tasarlamışlar.
Otelin içinde Venedikteki gibi gondolla tur imkanı
Otelin içi devasa bir alışveriş merkeziydi. Hava şartlarından etkilenmemek için gökyüzünü kendileri yapmak istemişler, otelin üstünü mavi gökyüzü ve beyaz bulutlarla kapatmışlardı. Sonuçta burası otelin içi.
Tabi ki tavan resimleri..
İtalya'ya 2010 yılında gittiğimde bunların asıllarını gördüğüm için maketlerinin bir otel iç tasarımı için başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Venedik denince cam işi gelir akla
Şu yabancıların gördükleri her suya para atma adetleri burada da var
İşte en beğendiğimiz otel: "Bellagio"
Su gösteri tek kelimeyle muhteşemdi. Gerçekten çok iyi tasarlanmıştı. Bu gösteriyi gündüz bir kere akşam da tam üç kere izledik. İzlemeye insan doyamıyor ki vakit olsa tekrar tekrar izleyip suyun o temposunu tekrar tekrar görmek isterdim. Her seferinde farklı bir gösteri vardı, her gösteride müziklerle beraber fıskiyelerin gösterileri de değişiyordu. Videolardan biri:
Su gösterisinden bir bölüm
Buradan nereye kendimizi attığımızı hatırlamıyorum.
Ceasers Palace Oteli'nin içi
Paris Oteli'nin akşam görüntüsü
Biz otele dönerken Treasure Island Oteli'nin önünde gösteri başladı. Korsanların bir gemiye saldırmasını konu alıyordu. Sonuna kadar izlemedik ama ilginç bir gösteriydi.
Bu da olayın telefonla çektiğim kısa videosu:
Ateşler gerçekçi gibiydi ve oyuncular için yorucu bir gösteriydi..
Las Vegas'ta bir gün daha kalarak ertesi sabah erkenden Grand Canyon'a doğru yol almak için planları yaptık.
Las Vegas'ta aslında yapılacak pek bir şey olmadığını söyleyebilirim. Gezmek isteyenler için 2 gün çok çok gezmek isteyenler için 3 gün yeterli. Şehri cazip hale getiren devasa otellerin olduğu Las Vegas Bulvarı, bunun dışında başka bir yer yok. Bu otelleri de daha da cazip hale getirmek için otelin dekorasyonu haricinde her gün belli saatlerde (bu kimi zaman yarım saatte bir, kimi zaman her saat başı olabiliyor) bedava gösteriler sergileniyor.
Bunun dışında ailece gidilebilecek olan, bazılarında teknolojinin çok iyi kullanıldığı, bazılarında süper yeteneklerin sergilendiği gösteriler de vardı ki bunlar kişi başı 100 dolardan başlıyordu. 15-20 dolarlık olanları da biz kaçırdık.
Las Vegas tam bir çöl şehri. Havası da çöl ikliminden dolayı aşırı derecede kuru. Bu yüzden bana 2 gün bile fazla geldi diyebilirim. Çöl ikliminden dolayı kış günü akşam vakti kuru ayaz olmasına rağmen yazlık kıyafetlerle insanları görmek enterasandı. Kışın üşüme meselesinde bende mi sorun var yoksa bu Amerika'da yaşayanlarda mı karar veremedim yine.
Las Vegas'ta dikkatimi çeken şeylerden biri de "homeless" denilen evsizlerin sayısının çok fazla olmasıydı. San Francisco'da gördüğümüzden çok çok daha fazlaydılar yani her yerdeydiler..
Ayrıca burası bilindiği gibi kumarhaneler şehri. Her yer kumarhane..
Kumar masalarının başında yaşlı amcaları, teyzeleri görmek oldukça ilginç geldi bize. Her yaştan insan kumar oynuyordu. Biz bu ışıltılı gibi gözüken ama umut vermeyen kurak şehirden ayrılıp doğaya doğru yol almak istiyoruz.
2 yorum:
barselonada gördüğüm fıskiye gösterisi de çok güzeldi. akşam vakti bu daha bi güzel olur heralde ışıklarla ama barçadakini de bi check it out :) las vegasta herşey paraymış gibi geliyo. bi ruhsuz geliyor.. orada daha sanatsal bi hava vardı :) şehirde bi romantizm vardı zaten :)
Akşam bambaşkaydı ama videolar yüklenirken hata oluştuğu için sadece bunu yükleyebildim. Bu videoda da pek anlaşılmamış..Barselona önerisi için teşekkürler..
Las Vegas'ta bu gösteriden başka güzel bir hatıra kalmadı aklımda. Aynen dediğin gibi ruhsuz bir şehir. Tam anlamıyla SUNİ bir şehir. Herşey sanki zorlama..
İstanbul varken romantizmi başka şehirde arayamıyorum.
Yorum Gönder