Caddede ilk gözümüze çarpan Sheriff's Museum oldu.
Gezdiğimiz gün yılbaşı olmasından dolayı birçok yer kapalıydı ama biz de artık ne kadar görebilirsek diye düşünüp devam ettik.
Kovboylar
Sıradan bir Meksikalı derici dükkanına girdik.
Deri Meksika şapkaları
Dükkandaki bu garip porselenler süs eşyası gibi dursa da bunların dini
bir sembolu ifade ettiğinin farkına vardık. Pek sevimli değiller
aslında.
Sapanlar ve yanlarında taşları
İlerlemeye devam ederken bu amcayla karşılaştık..
Meksika restaurantının önündeki Meksikalı eleman:)
Her taraf buram buram Meksika kokuyor.
Tortilla pişiren bayan. Bizim gözleme kokusu gibi bir koku etrafı sarmıştı.
Tortilla pişiren bayan. Bizim gözleme kokusu gibi bir koku etrafı sarmıştı.
Burada herkes tortilla pişiyor.. Mısırdan yapılanı çok ağır koksa da diğerleri bizi gözleme kokusuyla memleketimize götürdü.
Bu kokular eşliğinde cadde boyunca yürürken dükkanlarda yine iskeletler farklı versiyonlarla karşımıza çıktı.
İskeletorlar
İşte bu anda "Sunset Point" te olmayı isterdim
Güneşi batırırken buradaki dekorasyon evleri de bizim ilgimizi çekti. Bu sokak dekore edilmiş eski evlerden oluşmuştu.
Buradan ana caddeye dönerken tarihi bir mekan daha bizi karşıladı. İçeri girdiğimizde anladık ki burası Mormon Evi'ymiş. Kilise tarzı bir yerdi. İlk göze çarpan 1800 lü yılların bayan giyim modellerinden biri olan uzun elbiseleri giymiş olan genç kızlardı. Biz geri çıksak mı derken kolumuzdan tutarcasına kız bizi içeriyi girmeye ikna etti. Mormonluğun bir tarikat olduğunu bir kaç hafta önce duymuştum. Bize orada biraz Mormonluğu anlattı. Hatta ben misyonerim, ne zaman isterseniz arayın bir misyoner arkadaşımız evinizi ziyaret edip, dinle ilgili sorularınıza cevap verebilir dedi. Biz istemiyoruz desek de, zorla elimize kartviziti tutuşturdu. Kız bayağı çalışkandı.
Mormon Kilisesinin önü
Kiliseden ayrılıp ana caddeye tekrar indiğimizde karşılaştığımız bu sabuncu bizi mest etti: Neredeyse bütün sabunlar el yapımıydı.
Benim önce ne olduğunu anlamadığım bu ürünlerin hepsi sabun. Türkiye'de var mı böylesi bilmiyorum ama ben ilk defa bu kadar farklı tasarımlar gördüm. Sabunları pasta keser gibi keserek satıyorlar.
Tam yemelik gibi duruyorlar
Amerikan Futbol ve Beyzbol Topu
Yapraklar
XOXO--Soap Handmade in California
Bu alanda gerçekten iyi iş çıkarmışlardı, hepsi ayrı birer sanat eseriydi. Old Town gezisine biraz daha devam edip otele döndük.
Otele dönünce bahçede o kokuyu aldım yine. Davis'te 4 aydır sigara içen 3-4 kişi görmüşsem, San Diego'da birkaç gün içinde bu sayı bayağı arttı. Otelin içinde sigara içmek yasak, odalar da zaten non-smoking ama bahçede aldım ya o kokuyu, off ülkemdeki bazı mekanlarına sinmiş o iğrenç koku aklıma geldi. Ne tiksindirici birşeydir o.
Otele dönünce bahçede o kokuyu aldım yine. Davis'te 4 aydır sigara içen 3-4 kişi görmüşsem, San Diego'da birkaç gün içinde bu sayı bayağı arttı. Otelin içinde sigara içmek yasak, odalar da zaten non-smoking ama bahçede aldım ya o kokuyu, off ülkemdeki bazı mekanlarına sinmiş o iğrenç koku aklıma geldi. Ne tiksindirici birşeydir o.
2 yorum:
"Beyzbol ve Tenis Topu" ? :)
Hani bazen yazdığınla düşündüğün farklı olur ya, öyle olmuş. Başkasını bilemem ama bana çok olur. Dikkatine teşekkür ederim, düzelttim :)
Yorum Gönder